10 Ocak 2013 Perşembe

ultrAslan - EkonomiUNI Gelmeyecek Transferi

KARINCAEZMEZ ŞEVKİ


Karıncaezmez Şevki; gelmiş geçmiş en büyük Galatasaray'lı taraftardır...

O bir taksi şöförüydü. 1950 veya 52 model Opel otomobili vardı. Karıncaezmez Şevki'nin Opel taksisi Galatasaray müzesi gibiydi. Futbolcuların ve takımın fotoğrafları tavana yapıştırılmıştı. Her köşe çiçeklerle süslüydü. Ayrıca sarı - kırmızı maskotlar ve de sarı-kırmızı renkte ne varsa. Sadece Galatasaray galibiyetlerinde otomobilinin dışını çiçeklerle donatırdı. Başka zaman ayıptır Galatasaraylıdan başka taraftar da var. Arabamın dışıyla kimseyi rahatsız etmem. Dışı vatandaşa, içi bana ait Opelimin dermiş.

Gömlek yerine Galatasaray forması giyerdi Şevki. Bir de maçlarda Galatasaray bayrağıyla ortaya çıkardı. 1950li yıllarda Galatasaray taraftarı çok azdı. İnönü Stadında kapalı tribünün deniz tarafına sığışırlardı. Birkaç yürekli adam. Liseden izcilerle, liseden mezunlar.

Şevki abi çekinmezdi. Bizim bulunduğumuz bölüme gelirdi ki zaten tüm fenevliler tribünleri doldurmuş olurdu. Karıncaezmez sarı-kırmızılı forması ve bayrağıyla yuhalanmaz, alkışlanırdı. Bizle el sıkışırdı. Onu herkes severdi, ister fenevli, ister beşiktaşlı. Çünkü o efendi adamdı. Futbolun bir oyun, bir
eğlence olduğunu biliyordu. En önemlisi; sportmenliğin barış, kardeşlik ve de centilmenlik olduğunu hissettiriyordu."

Evet, gazeteci Tevfik Yener böyle anlatıyor Karıncaezmez Şevkiyi.

Ben Onun sadece ihtiyarlık hatta müzmin hastalık dönemine denk geldim yaş itibariyle. O da zaten tribünleri bırakmıştı artık.Belki de tribünler onu!

Hastaydı, bir kolu kesilmişti.

Dayım anlatırdı, Galatasaray Lisesinin önünde Galatasaray armasına doğru kolunu kaldırıp saatlerce nöbet tutarmış. Zaten biz Şevki ağabeyin hikayelerini hep bir masal gibi büyüklerimizden dinlemiştik. Ama o bir masal değil gerçekti.

Karıncaezmezden bahis açıldığında, kimse birşey bilmediği halde, kimi öldüğüne, kimi halen yaşadığına dair tartışmalar olurdu zaman zaman.

Bir ara Gheorghe Hagi tarafından ziyaret edilen Karıncaezmez Şevki’nin yaşadığı bu yolla öğrenilmiş oldu.

Ama ben Şevki ağabeyin yaşadığını kesinlikle biliyordum hatta bir hastanede tedavi gördüğünü de.. Ama hangi hastane? İşte bunu bilmiyordum.

Gel zaman git zaman, bir telefon geldi. Arayan tribünden arkadaşım İlker idi. Bize (galiba) Karıncaezmez’in izini bulduğunu söylüyordu.

Kaderin cilvesine bakın ki, doktoru İlker arkadaşımızın kardeşi ve tribünümüzün en has elemanlarından biri olan, Dr.Türker imiş. Ve Karıncaezmez Türker’in görev yaptığı SSK Samatya hastahanesinde yatıyormuş.

Hemen ertesi gün ona koştuk. Biz Galatasaraylılar ona borçuyduk. O bizleri tanımıyordu ama bu o kadar da önemli değildi. Çünkü hepimiz ona hayatta en iyi tanıdığı renklerden oluşan sarı-kırmızı formalarımızla gitmiştik.

Ona Aslan Armalı özel formadan yaptırıp arkasına da Karıncaezmez - 1 yazdırmıştık. Bir de Ahmet Çakır ağabey 90 Soruda Galatasaray Tarihi isimli kitabını imzalamıştı. Ona bunlardan güzel hediye olmazdı.

O gerçekten Galatasarayın 1 numaralı taraftarıydı...

Kendisine sarıldık, öptük. Formasını ona verdiğimizde "keşke Tugrgay yazsaydınız" dedi. İlk önce ne demek istediğini tam kavrayamadık ama kendisi de bu durumu farkedip hemen açıklama yaptı "Turgay Şereni her zaman çok sevdim ben. Onun gibi kaleci gelmedi. Hala da insan olarak çok severim."

Şevki ağabey bunları güçlükle söylerken, yüzünde ve gözlerinde oluşan sevgi ışıltıları bizi de duygulandırdı. Hepimizin gözleri dolmuştu. Böyle bir sevgi olacak şey değildi çünkü.

Karıncaezmezi ziyaret ettiğimizde tarih 2000' in Ocak ayını gösteriyordu. Kendi deyimiyle
"O artık bitmişti..." Yine de konuşuyor gülüyor ve ağlıyordu. Hele bizi gördükten sonra bülbül gibi şakımasına doktorlar ve hemşireler bile hayret etmişti.

Şevki ağabey anlattı, biz dinledik... Biz sorduk, o söyledi. Müthiş bir hafıza muazzam bir konuşma yeteneği. Namık Kemalden şiirler, veciz sözler ve yaptığı şakalar.

Hele o baygın halinden kurtulup "Rerere Rarara Galatasaray Galatasaray CİM BOM BOM" diye bir şahlanışı vardı ki, tek kelimeyle bizi uçurdu.

Metin Oktay dediğimizde ağlamaya başladı. Belliki Taçsız Kral'a duyduğu büyük sevgi kadar onun zamansız ölümü nedeniyle duyduğu üzüntü de henüz yüreğinde tazeliğini koruyordu.

Ayrılma vakti geldiğinde hepimiz paramparça vaziyetteydik.

İsteksiz adımlarla yanından ayrılırken göyaşlarımızı saklıyorduk.

Sonraki günlerde de onu yalnız bırakmamıştık çünkü ; o CimBom Bom'u hiç yalnız bırakmamıştı.

Taraftarımızın en az olduğu dönemlerde bile şanlı bayrağımızı en yükseklerde tek başına taşımıştı.

Ve tarih 23 Mart 2000'i işaret ettiğinde Şevki ağabeyi kaybettik.

Cuma günü Fatih Camii'nde yapılan cenaze töreninde pek çok Galatasaraylı oradaydı.

Efsane başkanımız Ali Uras Beyefendi başta olmak üzere Turgay Şeren, Kadri Aytaç, Kemal Erimtan, Ergun Gürsoy ve Celal Gürcan da cenazede hazır bulundular.

Belki muhteşem bir kalabalık yoktu ama Galatasaray'a yakışır bir ortam sağlandı. Bana göre tek eksik Teknik Heyeti ve futbolcularımızı temsilen birilerinin orada olmayışı idi.

Şevki ağabeyi hastahaneye ziyaretimizde, götürmüş olduğumuz özel formayı yatağında üzerine sermiştim. Cenazesinde ise aynı forma tabutunun üzerindeydi!

Mezarlığa gittiğimizde ise Şevki ağabeyin naaşını kabrine indirenlerden biri de bendim.

Karıncaezmezi kefeniyle birlikte toprağa yatırdıktan sonra formasını üzerine koymak yine bana nasip oldu.

Allah mekanını Cennet eylesin...

Alpaslan DİKMEN

(EFSANELER UNUTULMAZ ! )

    Karıncaezmez Şevki; gelmiş geçmiş en büyük Galatasaray'lı taraftardır...

    O bir taksi şöförüydü. 1950 veya 52 model Opel otomobili vardı. Karıncaezmez Şevki'nin... Opel taksisi Galatasaray müzesi gibiydi. Futbolcuların ve takımın fotoğrafları tavana yapıştırılmıştı. Her köşe çiçeklerle süslüydü. Ayrıca sarı - kırmızı maskotlar ve de sarı-kırmızı renkte ne varsa. Sadece Galatasaray galibiyetlerinde otomobilinin dışını çiçeklerle donatırdı. Başka zaman ayıptır Galatasaraylıdan başka taraftar da var. Arabamın dışıyla kimseyi rahatsız etmem. Dışı vatandaşa, içi bana ait Opelimin dermiş.

    Gömlek yerine Galatasaray forması giyerdi Şevki. Bir de maçlarda Galatasaray bayrağıyla ortaya çıkardı. 1950li yıllarda Galatasaray taraftarı çok azdı. İnönü Stadında kapalı tribünün deniz tarafına sığışırlardı. Birkaç yürekli adam. Liseden izcilerle, liseden mezunlar.
    Şevki abi çekinmezdi. Bizim bulunduğumuz bölüme gelirdi ki zaten tüm fenevliler tribünleri doldurmuş olurdu. Karıncaezmez sarı-kırmızılı forması ve bayrağıyla yuhalanmaz, alkışlanırdı. Bizle el sıkışırdı. Onu herkes severdi, ister fenevli, ister beşiktaşlı. Çünkü o
efendi adamdı. Futbolun bir oyun, bir
eğlence olduğunu biliyordu. En önemlisi; sportmenliğin barış, kardeşlik ve de centilmenlik olduğunu hissettiriyordu."
     Evet, gazeteci Tevfik Yener böyle anlatıyor Karıncaezmez Şevkiyi.
      Ben Onun sadece ihtiyarlık hatta müzmin hastalık dönemine denk geldim yaş itibariyle. O da zaten tribünleri bırakmıştı artık.Belki de tribünler onu!
     Hastaydı, bir kolu kesilmişti.
     Dayım anlatırdı, Galatasaray Lisesinin önünde Galatasaray armasına doğru kolunu kaldırıp saatlerce nöbet tutarmış. Zaten biz Şevki ağabeyin hikayelerini hep bir masal gibi büyüklerimizden dinlemiştik. Ama o bir masal değil gerçekti.
     Karıncaezmezden bahis açıldığında, kimse birşey bilmediği halde, kimi öldüğüne, kimi halen yaşadığına dair tartışmalar olurdu zaman zaman.
     Bir ara Gheorghe Hagi tarafından ziyaret edilen Karıncaezmez Şevki’nin yaşadığı bu yolla öğrenilmiş oldu.
     Ama ben Şevki ağabeyin yaşadığını kesinlikle biliyordum hatta bir hastanede tedavi gördüğünü de.. Ama hangi hastane? İşte bunu bilmiyordum.
     Gel zaman git zaman, bir telefon geldi. Arayan tribünden arkadaşım İlker idi. Bize (galiba) Karıncaezmez’in izini bulduğunu söylüyordu.
     Kaderin cilvesine bakın ki, doktoru İlker arkadaşımızın kardeşi ve tribünümüzün en has elemanlarından biri olan, Dr.Türker imiş. Ve Karıncaezmez Türker’in görev yaptığı SSK Samatya hastahanesinde yatıyormuş.
     Hemen ertesi gün ona koştuk. Biz Galatasaraylılar ona borçuyduk. O bizleri tanımıyordu ama bu o kadar da önemli değildi. Çünkü hepimiz ona hayatta en iyi tanıdığı renklerden oluşan sarı-kırmızı formalarımızla gitmiştik.
      Ona Aslan Armalı özel formadan yaptırıp arkasına da Karıncaezmez - 1 yazdırmıştık. Bir de Ahmet Çakır ağabey 90 Soruda Galatasaray Tarihi isimli kitabını imzalamıştı. Ona bunlardan güzel hediye olmazdı.
      O gerçekten Galatasarayın 1 numaralı taraftarıydı...
      Kendisine sarıldık, öptük. Formasını ona verdiğimizde "keşke Tugrgay yazsaydınız" dedi. İlk önce ne demek istediğini tam kavrayamadık ama kendisi de bu durumu farkedip hemen açıklama yaptı "Turgay Şereni her zaman çok sevdim ben. Onun gibi kaleci gelmedi. Hala da insan olarak çok severim."
      Şevki ağabey bunları güçlükle söylerken, yüzünde ve gözlerinde oluşan sevgi ışıltıları bizi de duygulandırdı. Hepimizin gözleri dolmuştu. Böyle bir sevgi olacak şey değildi çünkü.
       Karıncaezmezi ziyaret ettiğimizde tarih 2000' in Ocak ayını gösteriyordu. Kendi deyimiyle
"O artık bitmişti..." Yine de konuşuyor gülüyor ve ağlıyordu. Hele bizi gördükten sonra bülbül gibi şakımasına doktorlar ve hemşireler bile hayret etmişti.
       Şevki ağabey anlattı, biz dinledik... Biz sorduk, o söyledi. Müthiş bir hafıza muazzam bir konuşma yeteneği. Namık Kemalden şiirler, veciz sözler ve yaptığı şakalar.
       Hele o baygın halinden kurtulup "Rerere Rarara Galatasaray Galatasaray CİM BOM BOM" diye bir şahlanışı vardı ki, tek kelimeyle bizi uçurdu.
      Metin Oktay dediğimizde ağlamaya başladı. Belliki Taçsız Kral'a duyduğu büyük sevgi kadar onun zamansız ölümü nedeniyle duyduğu üzüntü de henüz yüreğinde tazeliğini koruyordu.
      Ayrılma vakti geldiğinde hepimiz paramparça vaziyetteydik.
      İsteksiz adımlarla yanından ayrılırken göyaşlarımızı saklıyorduk.
      Sonraki günlerde de onu yalnız bırakmamıştık çünkü ; o CimBom Bom'u hiç yalnız bırakmamıştı.
     Taraftarımızın en az olduğu dönemlerde bile şanlı bayrağımızı en yükseklerde tek başına taşımıştı.
     Ve tarih 23 Mart 2000'i işaret ettiğinde Şevki ağabeyi kaybettik.
     Cuma günü Fatih Camii'nde yapılan cenaze töreninde pek çok Galatasaraylı oradaydı.
     Efsane başkanımız Ali Uras Beyefendi başta olmak üzere Turgay Şeren, Kadri Aytaç, Kemal Erimtan, Ergun Gürsoy ve Celal Gürcan da cenazede hazır bulundular.
      Belki muhteşem bir kalabalık yoktu ama Galatasaray'a yakışır bir ortam sağlandı. Bana göre tek eksik Teknik Heyeti ve futbolcularımızı temsilen birilerinin orada olmayışı idi.
      Şevki ağabeyi hastahaneye ziyaretimizde, götürmüş olduğumuz özel formayı yatağında üzerine sermiştim. Cenazesinde ise aynı forma tabutunun üzerindeydi!
      Mezarlığa gittiğimizde ise Şevki ağabeyin naaşını kabrine indirenlerden biri de bendim.
     Karıncaezmezi kefeniyle birlikte toprağa yatırdıktan sonra formasını üzerine koymak yine bana nasip oldu.
   Allah mekanını Cennet eylesin...

  Alpaslan DİKMEN

9 Ocak 2013 Çarşamba

Unutulmaz Anılar Retro Serisi




        GSStore'un son dönemlerdeki en başarılı hareketi bana kalırsa Retro Serisi. Gerçi önceki dönemlerden bu tarz bir seri girişimini pek hatırlamıyorum. Elit 1905 Serisi vardı tabi, o da başarılıydı... Yine de bu Retro Serisi meselesini ben GSStore'un zirvesine koyarım.

       Retro serisinin amacı; Galatasaray'ın tarihinde büyük yeri olan sporcular ile özdeşleşmiş veya efsaneleşmiş karşılaşmalarda giyilmiş formaların benzerlerinin uygun fiyata taraftara sunulması. Herhangi bir branşa bağlı kalınmadan (futbol daha ağırlıklı gerçi şuan) tarihte yer etmiş formaların tişörtleştirilmiş hallerinin satılması. Tişörtleştirilme meselesi bazı taraftarların hoşuna gitmedi, neden olabildiğince yakın kumaşlar ile o dönem formalarının birebirlerini giymiyoruz diye sordular. Ben de açıkçası başta öyle düşünenlerdendim, fakat Retro Serisi'nin bir amacı da uygun fiyatı sayesinde daha fazla taraftara ulaşabilmek ve günlük hayatta da kullanılabilecek ürünler üretmek. Yani aslında Retro Serisi bir koleksiyon serisi değil, dolabınıza asıp, orada sergileyeceğiniz bir seri değil, sokakta dolaşabileceğiniz, eskiyi o şekilde hatırlatabileceğiniz bir seri. Belki ilerde daha kapsamlı bir koleksiyon serisi çıkartabilir kulüp. Maliyeti yüzünden daha yüksek fiyatlı belki sınırlı sayıda birebir üretilmiş olan formalar satılabilir, ki bence Metin Oktay Parçalısı'nın mutlaka böyle bir versiyonu satılmalı, ancak bu Retro Serisi'nin amacı bundan biraz daha farklı.


1- Metin Oktay parçalı forma retrosu Retro Serisi içinde yer almıyor, ancak ben onu da o seriden sayıyorum. Galatasaray'ın en uzun süreli satışta tuttuğu ürünü olan Metin Oktay parçalısı geçtiğimiz aylarda nihayet doğru olarak, yani Tam Parçalı şekilde satışa sunuldu. Bu formanın herhalde hangi formadan esinlenildiğini hepimiz biliyoruz.
2-


Aslında uzunca bir süre bu formayı çok merak etmiştim. Yapılış hikayesini saygıdeğer bir koleksiyoner ağabeyimiz bana anlatmıştı. Kısmet bu güneymiş. Sanırım bu blog'un takipçileri de bu formayı ilk kez burada görüyor.
Bildiğiniz üzere bu forma Metin Oktay'ın ölümünden sonra alelacele yapılan o meşhur forma. Bir örneğini görebilir, elimizde tutabilir miyiz bilemiyorum. Ama ben bildiğim kısa hikayesini sizlere aktarayım bende kalmasın. Forma 13 eylül 1991 günü vefat eden Metin Oktay'ın anısına yas tutan Galatasaray Spor Kulübünün Gençlerbirliği deplasmanına çıkmadan önce Ankara'da alelacele yaptırdığı bir forma. Yapımında yanlış hatırlamıyorsam Başarspor'un emekleri büyük. Formalar 14 eylül 1991 akşamı Galatasaray'lı bir tekstilcinin fabrikasında dikilmeye başlıyor ve maç saatine kadar zor bela, sadece takıma yetecek kadar dikilebiliyor. Başka yok sadece takıma yetecek kadar... Reklam basılamıyor/dikilemiyor ama forma logo ve numaralar (10 numara hariç) Başarspor tarafından yetiştiriliyor. Bu maçta 10 numaralı formanın sahibi Koseçki, 20 numaralı forma ile sahaya çıkıyor gördüğünüz gibi.


3- Bu forma ise Retro Serisi içinde en az dikkati çeken ürün bana kalırsa. 96-97 sezonunda giymiş olduğumuz sarı formanın retrosu. Hagi'nin ilk sezonu olması yüzünden bu retro Hagi forması olarak adlandırılmış (Ayrıca Galatasaray forması altında çıktığı ilk maçta bu forma giyiliyormuş). Yine bana kalırsa bu forma yanlış bir seçim. Çünkü 96-97'deki sarı formanın herhangi bir akılda kalıcılığı, bir şekli, bir deseni yoktu. Gerçekten de Retro Serisi'ndeki hali ile hemen hemen aynıydı. Ürün de polo yaka bir store tişörtü gibi duruyor, sanıyorum Retro Serisi logosu olmasa kimse bunun bir formadan esinlenildiğini anlamazdı. Hagi ile ben hep 98-99 füme formayı özdeşleştirmişimdir. Hagi retrosu olarak o yapılsaydı, daha dikkat çekici olabilirdi. Ürün kesinlikle başarısız değil, ancak forma seçimi yanlış bence.


4- Süper Kupa retrosunu fazla anlatmaya gerek yok sanırım. Hemen hemen birebiri yapılmış, omuzlardaki 3 Adidas çizgisi Adidas'ın lisanslı şekli olduğu için de, 2 çizgi konmuş. Aynı taktik Neuchatel formasında da mevcut.
[hagi.jpg]

5- Bu da efsanevi Neuchatel maçında giyilmiş olan beyaz formanın retrosu. Bir isme değil, bir maça adanmış retrolardan biri. Neuchatel formasının aslı da şudur.

6- Büyük insan Coşkun Özarı anısına çıkartılmış olan bu çapraz çizgili forma Galatasaray'ın tarihindeki en değişik formalardan biridir. 1955-56 sezonunda sadece 1 sezon kullanıldı. Galatasaray tarihinde epey dikkat çeken bu formayı bir efsanenin anısına çıkartma fikri güzel olmuş


7- 1944 yılında ileride üzerinde Ali Sami Yen Stadı'nın inşa edileceği toprak sahada çıkılan ilk maçta giyilen formanın retrosu bu forma. Ayrıca diğer branşlarda da (hentbol) kullanılmış zamanında. 4 parçalı şekli Galatasaray'ın giydiği değişik formalar kategorisine girmesine sebep oluyor.  Retro Serisi'nin en güzel ürünlerinden biri bana kalırsa. Fakat bu formanın orijinalinin sol kolu kırmızı, o detay ya atlanmış, ya da bu haliyle günlük kullanıma daha uygun bulmuşlar.

8- Metin Oktay Anı Forması'ndan sonraki en başarılı ürün bence. Fatih Terim anısına çıkartılmış olan beyaz retro forma. Arkasında efsane kaptanın 5 numarası yazılı. Ayrıca sağ göğüste altın yaldızlı Fatih Terim imzası bulunuyor. Epey emek harcanmış, günlük kullanıma da çok uygun. Forma ise 1965-1976 yılları arasında epey uzun süre giyilmiş olan beyaz formanın retrosu.
 

9- Çıkmış olan son ürün voleybol efsanesi Paidar Demir adına çıkartılmış retro forma. 1980'li yılların ikinci yarısında Galatasaray Voleybol Takımı'nın kullandığı sarı formanın retrosu. Bu ürün şimdilik bir formanın retrosu olarak çıkartılan futbol harici bir branşa ait ilk ürün.

   Ürünlerin fiyatları 33-59 tl arası değişmektedir.Ayrıntılarını http://www.gsstore.org/urunListele.asp?bolumID=161  adresini ziyaret ederek bulabilirsiniz.

8 Ocak 2013 Salı

G.Saray Sneijder'i borsaya bildirdi

Galatasaray, Sneijder'in transferi için Inter ile görüşmelere başlandığını borsaya bildirdi.  

 
Galatarasay Kulübü, Wesley Sneijder transferi için görüşmelere başlandığını KAP'a bildirdi
 
Sarı-kırmızılıların Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı açıklama şöyle;
 
"FC Internazionale profesyonel oyuncularından Wesley Sneijder'in transferi için Kulübüyle görüşmelere başlanmıştır. Kamuoyu gelişmelerden haberdar edilecektir."

İŞTE SNEIJDER BÖYLE BİRİ!
 

İşte yılın bombası Sneijder Galatasaray'da

 

Önceki gün İnter ile başlayan pazarlıklar dün borsaya bildirildi. Galatasaray'ın 8 milyon Euro'ya (Yaklaşık 19 milyon TL) İtalyan devi ile anlaştığı öğrenildi.

Ara Transfer 2013-İşte yılın bombası Sneijder Galatasaray'da
Aslan’dan yılda yaklaşık 5 milyon Euro (Yaklaşık 12 milyon TL) kazanacak olan Hollandalı’nın hafta sonunda kampa katılması bekleniyor.

Çilek sözünü tutan yönetim rahatladı, Fatih Terim nefes aldı, bu ana odaklanan Sarı-Kırmızılı taraftarlar ise kelimenin tam anlamıyla bayram yaptı.

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, rötarlı da olsa ‘çilek’ sözünü tuttu. Gizli yürüttüğü transfer çalışmasının en önemli görüşmesini önceki gün İtalya’da İnter Başkanı Moratti ile yapan Cim Bom’un patronu o yemek için, “Önceden planlanmış bir buluşmaydı. Ancak Sneijder konusu da gündeme geldi. Pozitif ivme kazanıldı, gerekli talimatı verdim. Önümüzdeki günlerde netleşir. Çok para vermek istemiyoruz. Herhalde görüşmeler sonunda bizim istediğimiz ücret indirimi sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.

Aslan’ın en pahalısı


Tam da öyle oldu; Aysal talimatlarını verdi, hem Sneijder hem de İnter yönetimi ile görüşmeler yapıldı. Bu temasların ardından İtalyan temsilcisiyle 8 milyon Euro (Yaklaşık 19 milyon TL) bonservis bedeli karşılığında el sıkışıldığı öğrenildi. Hollandalı’yı ve eşini ikna etmek ise biraz daha zaman aldı ama bu yönde de pürüzler giderildi. Çok önemli bir bölümü garanti, kalanı da maç başı olmak üzere yılda 5 milyon Euro (Yaklaşık 12 milyon TL) kazanacak olan Sneijder’in büyük bir aksilik olmazsa hafta sonunda yeni takımının Antalya kampına katılacağı bildirildi.

Muhteşem kariyer

Sarı-Kırmızılılar’ın bombası 28 yaşındaki Sneijder, kariyerine birçok başarıyı sığdırdı. Ajax’ta yıldızı parlayan oyuncu, daha sonra Real Madrid’e transfer oldu. 2009’da ise Hollandalı’nın İnter macerası başladı. Mourinho döneminde Şampiyonlar Ligi kupasını kaldıran Sneijder, 2010’da da Dünya Kupası’nda final heyecanı yaşadı. İnter’deki sıkıntılı günler ise parasal sebeplerden dolayı başladı. Yönetim, ekonomik krizi mazeret gösterip 6 milyon Euro’yu aşan ücretinde indirim istedi. Fakat Sneijder buna olumsuz yanıt verince kendisini kadronun dışında buldu.

Sırada Carlinhos&Chadli

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, GS TV’de konuk olduğu programda Fatih Terim’in istediği 2 oyuncuyu daha açıkladı. Buna göre İmparator, Fluminense takımının 25 yaşındaki Brezilya’lı sol beki Carlinhos ve Twente’de oynayan 23 yaşındaki sol ön bölge futbolcusu Chadli’yi de kadrosunda görmek istiyor.

Twitter'da yenge savaşları!

Sneijder’in 2010’da evlendiği Yolanthe Cabau (27) dün twitter üzerinden mesaj yağmuruna tutuldu. Galatasaraylılar, “İstanbul mükemmel bir şehir, hiç düşünmeyin gelin” telkini yaparken, Fenerbahçeli taraftarlar ise, İstanbul’un hiç doğru bir tercih olmayacağı yönünde twitler attı.

6 Ocak 2013 Pazar

Fener'e 'kupa' yooook!..

          Antalya’da düzenlenen Spor Toto Kadınlar Türkiye Kupası nefesleri kesen bir final maçına sahne oldu. İki ezeli rakip Galatasaray ile Fenerbahçe’nin karşılaştığı kupa finalinde Sarı Kırmızılılar Sancho Lyttle’ın son saniye basketiyle maçtan 74-72 galip ayrılarak toplamda onuncu, üst üste de dördüncü kez kupayı müzesine götürmeyi başardı. 


        Basketbolseverler ve basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği karşılaşmada “Final Maçının Yıldızı” galibiyeti getiren basketin sahibi Sancho Lyttle olurken, oyuncuya ödülünü TBF Genel Sekreteri Ali Özsoy verdi. TBF Asbaşkanı Akın Süel ve Yönetim Kurulu Üyesi Jülide Sonat önce Spor Toto Kadınlar Türkiye Kupası’nın finalisti Fenerbahçe’ye madalyalarını ve plaketini verirken ardından bu kupayı 10. kez kazanarak ezeli rakibinin bir farkla önüne geçen Galatasaraylı oyunculara madalyaları ve kupayı takdim ettiler.


          Sarı Kırmızılı ekipte Andd Hilde Wauters 14 sayı, 10 ribaund ve 3 asist ve Lindsay Whalen da 13 sayı, 5 ribaund, 12 asist, Sancho Lyttle de 19 sayı, 10 ribaund, 1 asist ile double-double yaparlarken Şebnem Kimyacıoğlu da 12 sayı ile çift haneye ulaştı. Fenerbahçe’de ise Ivana Matovic 16, Cappie Pondexter 19 sayı kaydederken Angel Mc Coughtry 13 sayı, 4 ribaund,Anastasiya Verameyenka da 11 sayı, 6 ribaund ile maçı tamamladı.

         Maça etkili başlayan Galatasaray ilk dört dakikalık dilimde etkili bir oyun sergilerken rakibi ile arasındaki farkı 5 sayıya çıkardı (10-5). İstediği şutları bulamayan Fenerbahçe karşısında Sarı Kırmızılı ekip Wauters ve Whalen’ın başarılı oyunu ile son 4 dakikaya ise 15-10 önde girdi. Galatasaray bir ara farkı 9 sayıya çıkarsa da Pondexter ve Birsel’in basketleriyle fark 2 sayıya indi ve ilk periyot 19-17 Sarı Kırmızılı ekibin üstünlüğü ile sona erdi. İkinci periyoda Wauters, Işıl ve Alba Torrens’in basketleriyle 8-0’lık seri ile başlayan Galatasaray skoru 27-19 yaptı. Farkı açmaya devam eden Sarı Kırmızılı ekip son 4 dakikaya 15 sayı farkla 39-24 üstün girdi. Oyunda etkisiz kalan Fenerbahçe rakibine cevap vermezken Galatasaray skoru 43-28 yaptı. Sarı Kırmızılı takım birinci devreyi 45-33 önde tamamladı.

           Kupa derbisinin ilk yarısında Sarı Kırmızılı takım rakibi karşısında ribaundlarda 16’ya 8 üstünlük kurarken, asistte ise 17’ye 2 üstünlük yakaladı. Fenerbahçe ilk yarıda 8 top kaybı, Galatasaray ise 5 top çalma ve 5 top kaybı ile oynadı. Mücadelenin ilk yarısında Sarı Kırmızılılarda Whalen 8, Işıl da 7 asist kaydederken, Sancho da 14 sayı buldu. Fenerbahçe’de ise ilk devre Pondexter 13 sayı ile takımının en skoreri olarak öne çıktı.

         İkinci devrenin ilk 3 dakikasında 7 sayı bulan Fenerbahçe farkı tek hanelere indirmeyi başardı (48-40). Whalen’ın sayılarıyla Sarı Kırmızılılar ise farkı tekrardan çift hanelere çıkardı (52-42). İki takımın da skor üretmekte zorlandığı bu bölümlerde Galatasaray son 4 dakikaya 53-44 önde girdi. Son 3 dakikaya girilirken Birsel Vardarlı’nın basketiyle fark 6 sayıya inse de Şebnem Kimyacıoğlurakibine hemen cevap verdi (58-49). Zorlu maçta üçüncü periyot Galatasaray’ın 60-54 üstünlüğü ile sona erdi. Final periyoduna her iki takım da istediği gibi başlayamadı. Fenerbahçe’nin farkı kapatma çabalarına engel olmak isteyen Galatasaray Whalen’ın basketiyle skoru 65-58’e taşıdı. Son bölümlerde etkinliğini arttıran Fenerbahçe farkı 3 sayıya kadar indirdi (65-62). Angel Mc Coughtry’nin faul atışları ile farkı 2 sayıya indiren Sarı Lacivertli ekip skoru 66-64’e getirdi. Maçın bitmesine 38 saniye kala Esmeral Tunçluer’in 3 sayılık basketiyle skor 70-69’a geldi. Nefes kesen maçta bitime 1 saniye kala Cappie Pondexter bulduğu 3 sayılık basketle skora dengeyi getirdi 72-72. Ancak son saniyede Whalen’ın topu oyuna sokmasıyla aldığı pası sayıya çeviren Sancho Lyttlemaçı takımına 74-72 kazandırdı.


5 Ocak 2013 Cumartesi

Ali Sami Yen Stadı

        Resmi açılışı 20 Aralık 1964' te Türkiye-Bulgaristan karşılaşmasıyla yapılan ve adını Galatasaray'ın kurucusu Ali Sami Yen'den alan stadyum tarihin sayfalarına gömülmek üzere yıkılmaya başlandı. Binlerce maça evsahipliği yapan ve Galatasaray'ın tarihi zaferlere imza attığı stat Türk Telekom Arena'nın hizmete girmesinin ardından boşaltılmıştı.

       Ocak 2011'den itibaren Galatasaray'ın boşalttığı ve daha sonra iç kısımlarının söküldüğü Ali Sami Yen Stadı'nda tribünlerin yıkım işlemi stadın içine giren iş makineleri ile yapılıyor. Tribünlerin yıkım işlemi sırasında vatandaşlar stada çok yaklaştırılmazken, bazı vatandaşlar uzaktan da olsa hatıra fotoğrafı çektirdiler. Tarihi bir mirasa sahip olan Ali Sami Yen Stadı'nın 57 yıllık geçmişine uzanıyoruz...
        1933-35 yılları arasında devlet ile yapılan görüşmeler neticesinde, kentin dışarısında yer alan Mecidiye Köyü’nde bir arazi Galatasaray’a yapılacak stad için tahsis edildi. 1936 yılında arazinin hafriyatına başlandı. Dönemin Türk Spor Kurumu Başkanı olan Adnan Menderes’ten bu iş için maddi yardım alındı. Ancak hafriyat aşamasında kaldı. Kuruluş yıllarında maçlarını Papazın Çayırı'nda yapan Galatasaray, Taksim Stadı'nın açılmasıyla birlikte Avrupa yakasında taraftarlarının karşısına çıktı. 1933 yılında Taksim Stadı'nın istimlak olup Gezi Stadı’na dönüşmesiyle yeni bir stat arayan sarı-kırmızılı kulüp, Ali Sami Yen Stadı'nın ilk adımını da atmış oldu. 1936'da yapımına başlanan stat, 1940'ta Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü tarafından 30 yıllığına Galatasaray'a kiralandı. Ancak Ali Sami Yen, 15 bin kapasiteyle ancak 1945'te hizmete girebildi.

                                                SAVAŞ YILLARI VE ALİ SAMİ YEN... 
      
      1940 yılında Tevfik Ali Çınar'ın başkanlığı döneminde stad konusu yeniden gündeme geldi. Aynı arazi 30 yıl müddetle ve yıllığı sembolik olarak 1 liralık bedelle Galatasaray’a kiralandı. Arazinin kullanım hakkı resmi olarak Galatasaray’ın oldu. Galatasaray burayı kiralarken modern bir stat ve bisiklet veledromu yapmayı da taahhüt etti. Ancak inşaata yeterli maddi imkan olmaması ve savaş yılları olması dolayısıyla başlanamadı. 1943 yılında ihtiyacı görecek türden mütevazı bir stadın inşasına Osman Dardağan’ın başkanlığında başlandı.
        Savaş yılları olması dolayısıyla stat ancak küçük bir açık tribünün yapılması ve toprak bir zeminle Muslihittin Peykoğlu’nun başkanlığı döneminde 1945 yılında açıldı. Ancak o günlerde kent merkezine uzaklığı, ulaşım zorluğu ve çok sert rüzgar alması gibi nedenlerle burada uzun süreli futbol oynama imkanı olmadı. Aynı tarihlerde şehir merkezinde bulunan İnönü Stadı’nın açılmasıyla birlikte Galatasaray, Mecidiyeköy’deki bu stadı terk edince burada stat yapım projesi de sonuçsuz kalmış oldu. 1955 yılında kullanım hakkı anlaşması, o tarihte kalan 22 yıllık sürenin üzerine 30 yıl saha eklenerek 2007’ye değin uzatıldı. Kulüp, bu faydalanma hakkına karşılık Beden Terbiyesi'ne ayda 30 bin lira ödeyecekti.
                                  KAPASİTENİN GENİŞETİLMESİ FACİA GETİRDİ
    
           Tam 14 yıl süren genişletme çalışmaları sonrası 35 bin kapasiteye ulaşan Ali Sami Yen Stadı'nın açılışında çok üzücü bir olay meydana geldi. 20 Aralık 1964'te oynanan Türkiye-Bulgaristan maçıyla stadın kapıları açılsa da, kapasitenin üzerinde seyirci nedeniyle trajedi yaşandı. Yeni açık tribünde bir sosisli tezgahının tüp gazı alev aldı. Çıkan izdihamda bir kişi hayatını kaybederken, 81 kişi yaralandı. Üzücü olayın ardından Galatasaray, üst üste kötü haberler alacaktı. Önce stadın ruhsatsız kaçak bir inşaat olduğu ortaya çıktı. İstanbul Belediyesi, ruhsat sorunu nedeniyle Ali Sami Yen'de maç oynanmasına izin vermedi. İstanbul Emniyet Müdürü de, Başbakan'a maç oynanmaması yönünde rapor sundu. Bir kişinin ölümüyle sonuçlanan kazayla ilgili bilirkişi raporunda stat idaresi, Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü, kulüp ve müteahhidi kusurlu bulundu.



                                                     YENİDEN MEŞİN YUVARLAK...
         
             Sıkıntılar ve sayısız görüşmeyle geçen 9 ayın sonunda Ali Sami Yen, 29 Eylül 1965'te oynanan Galatasaray-Sion maçıyla yeniden futbolla tanıştı. Ancak Futbol Federasyonu, bir türlü Sami Yen'i lig maçlarını açmıyordu. Ta ki Profesyonel Futbolcular Sendikası'nın protestosuna kadar. Futbolcular, çamur deryası haline gelen Mithatpaşa Stadı'nda oynamak istemiyordu. Tepkiler giderek yükselince, maçlar Ali Sami Yen'e alındı. Galatasaray, 2 Ocak 1966'da PTT ile karşılaştı.  17 Şubat 1973 tarihinde Beşiktaş ile Göztepe arasında oynanan 18. hafta maçının ardından Ali Sami Yen'in kapıları tekrar kapandı. Sarı-kırmızılı takım, son maçına 24 Eylül 1972'de Mersin İdmanyurdu karşısında çıktı.
                                                                 STATTA GREV!


            Statta çalışan işçiler, 17 Ocak 1977'de greve gitti. Stadın kapıları kilitlenirken, futbolcuların tüm malzemeleri ve resmi evrakların çoğu içeride kaldı. Bunun üzerine yönetim, Beşiktaş maçına 1 hafta kala yeni formalar ısmarladı, kramponlar sipariş edildi. Resmi evrakların eksikliği nedeniyle oyunculara yeni lisans çıkarıldı. 1979 yılında Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, Ali Sami Yen Stadı'nı Galatasaray Kulübü'nden devraldı. Öyle ki futbolcular, statta antrenmana dahi çıkamıyordu. Hergün minübüslere dolan oyuncular, Avrupa kıtasından Asya'ya geçerek, Altunizade sahası veya Maltepe tekel sahasında idman yapıyordu.Milyarlık tesis adeta yağmaya terkedilmişti. Soyunma odalarındaki duşlar ve musluklar bile çalınmıştı. Daha sonra Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü tarafından verilen 50 milyon lira ile stat onarıldı. Yapılan yeni sözleşmede, sarı-kırmızılı kulübün stattaki intifa hakkı 1994 yılından 2004'e uzatıldı.



                                                        ANADOLU BANK

             Galatasaray, bakım ve yenileme çalışmaları adı altında bir kez daha yuvasından ayrı kaldı. Tam 7 yıl İnönü'de maçlarını oynayan Galatasaray, 1980-1981 sezonunda mabedine tekrar kavuştu. Ancak çok kötü bir sezon geçiren Aslan, 21 Aralık 1980'de oynadığı açılış maçında Altay'la 0-0 berabere kaldı. Yaklaşık 4.5 yıl sonra "stat bakıma alınacak" açıklaması yapıldı. 27 Mayıs 1984'te Beykoz ile Eskişehirspor arasında oynanan maçın ardından Ali Sami Yen Stadı'na kilit vuruldu. 1984-1985 sezonunu İnönü ve Şükrü Saracoğlu'nda geçiren Cimbom, 1985-1986 sezonunda da İnönü Stadı'nda mücadele etti.

                                                  YENİ STAT ARAYIŞLARI...



             Ligde üst üste yaşanan şampiyonluklar ve Avrupa'da kazanılan başarılarla birlikte Galatasaray için geliri yükseltecek modern bir stat kaçınılmaz olmuştu. Dönemin kulüp başkanı Faruk Süren, Ali Sami Yen'in yıkılıp tekrar yapılması için kolları sıvadı. Tekfen firması ile 85 milyon dolarlık proje yapıldı. 2001-2002 yılında, finansman ihtiyacını aza indirmek üzere açıklanan proje üzerinde tadilat yapılarak maliyetler aşağı çekildi ancak 2001 ekonomik krizi nedeniyle finansman bulma sorunu aşılamadı. 2003 -2004 sezonunda eski proje yeniden gündeme geldi ve yeni ve modern bir stat yapılması kararıyla terk edildi. Ancak finansman ihtiyacı yine karşılanamadı. Mecidiyeköy’ün artık şehrin merkezinde kalması nedeniyle, devlet yetkilileri bu arazide bulunan stadın büyütülmesine karşı çıktı. Alternatif olarak Galatasaray’a yeni bir arazi önerildi.
2004-2007 yıları boyunca yeni arazinin ve üzerinde yapılacak olan yeni stadın finansmanı konusunda arayışlar sürdü. 2004-2005 sezonunda genel bir tadilatın ardından tekrar Ali Sami Yen’e dönüldü. 2007 yılı sonunda, devlet yetkililerinin de katılımıyla, 1997 yılında ilk projenin açıklanmasının üzerinden 10 yıl sonra yeni stadın temeli atıldı (13 Aralık 2007)  Eski proje bir kenara atıldı ve Almanya’da Mete Arat’a yeni bir proje yaptırıldı. Galatasaray son yılında, Ali Sami Yen’de, UEFA standartları gereğince, Kapalı Alt tribünü yeniden düzenledi. 15 Ocak 2011 tarihinde yeni stadın resmen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılacağı kamuoyuna açıklandı.

  
                                             Ali Sami Yen Sonsuza Kadar....

4 Ocak 2013 Cuma

TT Arena Açılış - Tayfa Metro'ya Çıkartma Yapıyor

TT ARENA AÇILIŞ - Belgesel

Keita Geri Dönsün - keitageridonsun.com

Cassio Lincoln 10

Abdel-Kader Keita - I Made it [2009-2010]

Selçuk Inan | "The Turkish Xavi" | HD | Remember the Name

ultrAslan welcome to hell Europe !

Braga Taraftarına Galatasaray Marşı Söyletmek

Europe Feel Galatasaray Again

galatasaray avrupa kupalarındaki en güzel 10 gol

Speak lan kaptan :) Hasan Sas ve Saba Tümer

Galatasaray 16. Şampiyonluk - 2. Bölüm (14.05.2006) (Part-2)

Galatasaray 16. Şampiyonluk - 1. Bölüm (14.05.2006) (Part-1)

Gs :5-1: fb Türkiye kupası finali 2005 . zLkf.

Benfica 0 - 2 GALATASARAY - 06.11.2008 Maçın Golleri - RC

Maccabi Netanya-Galatasaray Uefa Avrupa Ligi 3.Tur İlk Maçı Highlights 3...

Galatasaray Leverkusen UEFA Maçı - Ali Sami Yen - War chant

GalataSaray - SioN UEFA Maçı Tribün Videosu uA PENDİK

Panionios Galatasaray Uefa Kupası Maçı Golleri (Tüm Goller)

Galatasaray 5 sion 1 Uefa kupası 1.tur 2.maç 04-10-2007

galatasaray'in 2.tur uefa maclari (2008)

Galatasaray 3 - 2 Milan Şampiyonlar Ligi Maçı - KeSKiN ViRaJ MuSTi

Galatasaray 4 - Bordeaux 3 | 26 $ubat 2009 | Maç Ozeti | Spikere DIKKAT ...

Galatasaray-Arsenal Uefa Kupasi (Fatih Terim maç öncesindeki konuşmasi)

GALATASARAY 2 - 2 LEEDS UNITED UEFA CUP Yarı Final Rövanş Maçı

GALATASARAY 2 - 0 LEEDS UNITED UEFA CUP Yarı Final İlk Maç

galatasaray uefa final maçı

3 Ocak 2013 Perşembe

GALATASARAY - Tarih Yazanlar - UEFA Kupası İstanbul'da

Benim Ali Sami Yen'im Belgeseli 2. Bölüm

Benim Ali Sami Yen'im Belgeseli 1. Bölüm

Gheorghe Hagi -10'un Vedasi Belgeseli Part 9-9

Gheorghe Hagi - 10'un Vedasi Belgeseli Part 8-9

Gheorghe Hagi - 10'un Vedası Belgeseli Part 7-9

Gheorghe Hagi - 10'un Vedası Belgeseli Part 6-9

Georghe Hagi - 10'un Vedası Belgeseli Part 4-9

Gheorghe Hagi - 10'un Vedası Belgeseli Part 3-9

Gheorghe Hagi - 10'un Vedası Belgeseli Part 1-9

Hagi'nin Fenerbahçeye Attığı Frikik Golü (1999)

Hagi eski günlerini aratmıyor!

Hagi'nin A.Bilbao'ya Attığı Son Dakika Golü

A legend: Gheorghe Hagi

Gheorghe Hagi ( Skills and Goals)

Gheorghe HAGİ Quiz'de Bölüm 1

Hagi - Best Goals Compilation

Gheorghe Hagi UNUTULMAZ GOLLER

HAGI Monaco'ya Attığı Muhteşem Gol HD Mutlaka İzleyin.!!!

ali sami yen'e hagi'den ilk selam

2 Ocak 2013 Çarşamba

BayGol : Hagi - Golleri ve Asistleri BELGESEL

Bir efsane 10 gol - Gheorghe Hagi

Galatasaray Revolution 2012 ᴴᴰ

Fenerbahçe Galatasaray 0 - 0 Mac Sonu Kadıköy´de Şampiyonluk

11 Aslan ve Atkı Şovu (Galatasaray 1 - 0 Manchester United)

Galatasaray - Your Nightmare is Back Again [2012]

Galatasaray 2012 - 2013 Uefa Champions League Supporters Video Clip HD

Galatasaray MP - CSKA Maçının Son 2 Dakikası & Maç Sonu Görüntüler 09.02...

Alpaslan DİKMEN BELGESELİ | GÜZEL OYUN - KANAL 24

GALATASARAY - Çocukluk Aşkımsın, Sen İlk Göz Ağrımsın.

Eric Cantona'nın hazırlayıp sunduğu GALATASARAY-Fenerbahçe derbi belgeseli

Galatasaray - Fenerbahçe Maçın öyküsü

Galatasaray vs Manchester United

SÜPER KUPA | Özet: Galatasaray 3-2 Fenerbahçe

Gol Anı ve Öncesindeki Tezahürat Patlaması ( Galatasaray - Manchester Un...

Gol Anı ve Öncesindeki Tezahürat Patlaması ( Galatasaray - Manchester Un...

Galatasaray Erkek Basket takimi 2011-2012

Galatasaray futbol takimi 2011-2012

Galatasaray SK •| Sampiyonluk Hikayesi 11/12 | Ruhu Derki Ne Olursa Olsu...

Türk tribünlerini ondan dinleyin! - Galatasaray Belgeseli

GALATASARAY 17 Mayıs Belgeseli - Zafere Yürüyüş | Uefa Kupası Şampiyonluğu

Hasretinle yandık öldük - ultrAslan.com yeni beste

ultrAslan 2011-2012 ᴴᴰ

Ultraslan - İnandık Biz Sizlere

ultrAslan'dan taraftarlık dersi-v1

Galatasaray supporters *** ultrAslan *** meşale show (smoke show)

Galatasaray Şampiyonlar Ligi Klibi (2012 - 2013)

Bu Alemde Galatasaray İnan Adamı Madam Yapar

ultrAslan

ultrAslan Avrupa | Cluj Deplasmanı (Romanya)

ultrAslan Myanmar İçin Yardım Gecesine Katıldı ....

ultrAslan-TAYFA

ultrAslan-UNI | "Biz Bir Aileyiz" Koreografi Hikayesi

UltrAslan. .. CHOREO 'RE-CONQUEST OF EUROPE' - Ultras Channel No.1

ultrAslan Erzurum Deplasman Uçağı

ultrAslan Avrupa Nevizade Geceleri

KaPaLi üSt TrIbÜn........ultrAslan

GALATASARAY - AKHİSAR B. MAÇ SONU ultrAslan TRİBÜN (szr & trkr)

Galatasaray Tribün| ultrAslan

ultrAslan-UNI | "It's Time To Go" Koreografi Hikayesi

ultrAslan 2011-2012 Sezonu "Basketbol"

ultrAslan 2012/2013 ᴴᴰ Galatasaray Cehennem Ali Sami Yen Arena

YENİ BESTE! | Galatasaray Senin Uğruna - ultrAslan

ultrAslan 2011-2012 Sezonu "Futbol"

Galatasaray Kareografi | Armanın Peşinde Adanmış Hayatlar

GALATASARAY 68 - 64 Cska Moscow | Maç Öncesi Kareografi

Galatasaray-Fenerbahçe 22.04.2012 Kareografi

[3D] Galatasaray - Besiktas Muthis koreografi

Galatasaray vs Manchester United 2012 Kareografi UltrAslan